AKP’li Vekilden CHP ve MHP’ye: Bu Topraklarda Artık Size Yer Yok

Kandil’de Karayılan basın açıklaması yaparken Meclis’te milletvekilleri birbirine girdi. AKP’li Bahçekapılı, ’Bu topraklarda artık size yer yok’ dediği CHP ve MHP’li vekillerin üzerine yürüdü.

TBMM Genel Kurulu’nda AKP İstanbul Milletvekili Ayşenur Bahçekapılı ile MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve CHP’li Aylin Nazlı Aka arasında tartışma yaşandı.

AKP İstanbul Milletvekili Ayşenur Bahçekapılı’nın çözüm süreci ile ilgili yapmış olduğu konuşmada şunları söyledi; Yan yana gelemeyecek insanların çözüm sürecinde yan yana geldiğini fakat Meclis’in halinin ise içler acısı olduğunu anlatan Bahçekapılı, “Lütfen bu sürece kan dökmeyin, lütfen bu sürece şiddet bulaştırmayın” diyerek muhalefete yüklendi.

“Bu Ülkede artık size yer yok!”
 
Bahçekapılı şöyle konuştu:

“Ne istiyorsunuz kurban olayım, ne istiyorsunuz? Yetmedi mi size bu akan kan? Yetmedi mi size bu terör? Yetmedi mi size bu gözyaşı? Bizim alnımız ak, siz kendinize bakın. Kendinizi düzeltin. Bu ülkede size artık yer yok. Bu ülkede kandan siyaset yapanlara yer yok. Bu ülkede şiddetin siyasetine yer yok. Bu ülkede artık bayram var, bayram.”

“Kandan medet umanlar, kan üzerinden açılım yapanlardır”

Bahçekapılı’nın açıklamalarına tepki gösteren MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise, tartışma sırasında şunları söyledi:

“Bu ülkede PKK bir terör örgütüdür ve kan döken de PKK terör örgütüdür. Biz bu milletin değerlerinden can alırız. Kandan medet umanlar, kanla işbirliği yapanlardır, kan üzerinden siyaset yapanlardır, kan üzerinden açılım yapanlardır. Kahpe kurşunlarla askerimizi, polisimizi öldürenler, Serap’ımızı yakanlar, kendi milletvekilinin çocuğunu öldürenlerle beraber ve birlikte bu milletin birlik ve bütünlüğünü pazarlık konusu yapan, peşkeş çeken bir hükümet, bugün AK Parti ile PKK’nın işbirliğine şahitlik ediyor. O şehitler, o gaziler neyi korumak için şehit oldular? Git orada Cumhuriyeti peşkeş çek, Türklüğü peşkeş çek diye şehit olmadılar. Sizin zihniyetiniz Çanakkale’de olsaydı ’Çanakkale geçilir’ derdiniz. Sevr’i ’barış anlaşması’ olarak kabul ederdiniz.”